Türkler Zorla mı Müslüman Oldu?
Bu yazıda, ayrıntı bilgiye boğmayan, cevap odaklı bir analiz ile karşı karşıyasınız.
Halifeliği saltanata dönüştürüp Arap milliyetçiliğinin ön planda olduğu bir politika izleyen Emeviler, dünyanın dört bir yanına saldırıyordu. Emevilerin hedefinde Türklerin yaşamakta olduğu Maverünnehir bölgesi de vardı. Haliyle Orta Asya'ya karşı büyük bir mücadeleye girişildi.
Orta Asya'yı fethetmekle görevli Kuteybe Bin Müslim adlı Emevi komutanı, Maverünnehir'de büyük katliamlar yaptı, burada birçok Türk boyunu yenilgiye uğrattı, Talkan ve Curcan'da 700-750 yılları arasında binlerce Türk katledildi, binlercesinin cesedi ağaçlara asıldı. Orta Asya'da Emeviler sürekli ilerlediler, taa ki Türgişler tarafından yenilip durdurulana dek. Böylece Emevilerin ilerleyişi durmuş oluyordu.
751 yılında Emeviler'in yıkılıp Abbasiler'in bu coğrafyalarda egemen olması ile birlikte, ırkçı ve katliamcı politika terk edildi. İşte Türklerin İslam ile hoşgörü odaklı olarak tanışması da bu şekilde başladı, onun öncesinde Türkler zorla müslüman olmamıştı. Abbasiler ve sonrasında ise Türk boyları kendi istekleriyle İslam'a geçtiler. Hiç Emevi veya Abbasi egemenliği yaşamamış Türk boylarının (bkz. Karluklar), hatta Emeviler'i yenen Türgişlerin dahi mensuplarının birçoğunun İslam'a geçmesi, Türklerin kendi istekleriyle İslam'a geçtiklerinin kanıtlarındandır.
Tüm bu izahattan anlıyoruz ki, Emevi katliamları Orta Asya'da İslam'ın yayılışına olumlu değil olumsuz etki yapmıştır. Zaten Türklerin kitleler halinde İslam'a geçişinin, katliamların olduğu 8. yüzyıldan çok sonra, 10. yüzyıl ve sonrasında gerçekleştiği de bilinmektedir.
Tüm bu izahattan anlıyoruz ki, Türkler zorla, istemeden, katliam ile değil, Abbasilerin ve ondan sonraki müslüman toplulukların hoşgörülü politikasının etkisiyle, onlarla etkileşimde bulunarak ve en önemlisi de kendi istekleriyle İslam dinini kabul etmişlerdir.
Halifeliği saltanata dönüştürüp Arap milliyetçiliğinin ön planda olduğu bir politika izleyen Emeviler, dünyanın dört bir yanına saldırıyordu. Emevilerin hedefinde Türklerin yaşamakta olduğu Maverünnehir bölgesi de vardı. Haliyle Orta Asya'ya karşı büyük bir mücadeleye girişildi.
Orta Asya'yı fethetmekle görevli Kuteybe Bin Müslim adlı Emevi komutanı, Maverünnehir'de büyük katliamlar yaptı, burada birçok Türk boyunu yenilgiye uğrattı, Talkan ve Curcan'da 700-750 yılları arasında binlerce Türk katledildi, binlercesinin cesedi ağaçlara asıldı. Orta Asya'da Emeviler sürekli ilerlediler, taa ki Türgişler tarafından yenilip durdurulana dek. Böylece Emevilerin ilerleyişi durmuş oluyordu.
751 yılında Emeviler'in yıkılıp Abbasiler'in bu coğrafyalarda egemen olması ile birlikte, ırkçı ve katliamcı politika terk edildi. İşte Türklerin İslam ile hoşgörü odaklı olarak tanışması da bu şekilde başladı, onun öncesinde Türkler zorla müslüman olmamıştı. Abbasiler ve sonrasında ise Türk boyları kendi istekleriyle İslam'a geçtiler. Hiç Emevi veya Abbasi egemenliği yaşamamış Türk boylarının (bkz. Karluklar), hatta Emeviler'i yenen Türgişlerin dahi mensuplarının birçoğunun İslam'a geçmesi, Türklerin kendi istekleriyle İslam'a geçtiklerinin kanıtlarındandır.
Tüm bu izahattan anlıyoruz ki, Emevi katliamları Orta Asya'da İslam'ın yayılışına olumlu değil olumsuz etki yapmıştır. Zaten Türklerin kitleler halinde İslam'a geçişinin, katliamların olduğu 8. yüzyıldan çok sonra, 10. yüzyıl ve sonrasında gerçekleştiği de bilinmektedir.
Tüm bu izahattan anlıyoruz ki, Türkler zorla, istemeden, katliam ile değil, Abbasilerin ve ondan sonraki müslüman toplulukların hoşgörülü politikasının etkisiyle, onlarla etkileşimde bulunarak ve en önemlisi de kendi istekleriyle İslam dinini kabul etmişlerdir.
Yorumlar
Yorum Gönder