Almanlar Üstün Irk Mı?

Almanların tarih boyunca bilim ve felsefede böylesine büyük bir rol oynamış olma sebebi nedir?

Gerek sosyal bilimlerde gerek doğa bilimlerinde tarih boyunca en büyük rolü oynamış milletin Almanlar olduğu ortadadır. Matematikte, kimyada, jeolojide, fizikte (Özellikle yakın dönemde modern fiziğin kurulmasına öncülük eden Einstein ve Max Planck) ve diğer birçok doğa biliminde olduğu gibi, sosyolojide, tarihte, psikolojide ve bilhassa felsefede tarih boyunca Almanların ve Alman üniversitelerinin kurduğu ekoller başı çekmiştir. (Bkz. Alman felsefesi)

Cevap üstün ırk olmaları mı? Yoksa bilim ve felsefe dünyasında çığır açan insanların genelde Almanlar arasından çıkmasının bir tür tesadüf olduğunu mu söyleyebiliriz? Cevabı analizimiz süresince keşfedelim.

Üniversiteler ve Rekabet Ortamı
Kutsal Roma Germen İmparatorluğu, Şarlman tarafından 800'lerde temelleri atıldıktan ve 1. Otto tarafından kurulduğu 962 yılından itibaren parçalı ve devletçiklere bölünmüş yapısını sürdürmüş bir imparatorluktu. Bu imparatorluk, seçimli bir monarşiydi. Şöyle ki, feodal prensler Kutsal Roma Germen İmparatoru'nu seçebiliyordu. Bu prenslere elektör-prens, yani seçici prens denilirdi. Yüzyıllar boyunca uygulanan bu sistem, Roma Germen İmparatorluğundaki bölgesel yönetimlerin, feodal krallıkların, dükalıkların vb. daha özgürce hareket edebilmelerine yol açtı. Tabii bu durum küçük prensliklerin birbiriyle rekabet etmesine yol açıyordu.

Merkezi yapıya ve o dönemde az sayıda merkezi üniversitelere sahip Fransa ve İngiltere'nin aksine, bu toplumda düşünsel ve bilimsel rekabetin tohumları daha 14. ve 15. yüzyıllar gibi erken tarihlerde filizlenmeye başlamıştı. Prensler bölgelerinde bu rekabette geri kalmamak adına üniversiteler açıyorlar, maddi desteklerini buralara yönlendiriyorlar, bu çabalarının sonucu da onlara işe yarar teknik bilgi, daha gelişmiş silahlar ve bilimsel güç olarak geri dönüyordu. -Belki de tüm bu teknik bilgi ve malzeme kullanımı gerektiren uğraşlar, Almanların mühendislikte neden bu kadar iyi olduklarını da tarihsel olarak açıklar niteliktedir.- Doğal olarak üniversitelerde başlayan bu erken dönemdeki faaliyetler; bilimde, sanatta ve felsefede de uçmaya yol açacak olan altyapıyı kurmuştu. İmparatorluktaki bu durumu, Antik Yunan'ın durumuna benzetebiliriz. Bilimsel ve felsefi atılımları destekleyen bölgesel yöneticiler, erkenden yaygınlaşan nitelikli eğitim kurumları, düşünsel rekabet...

Eğitim Sistemi
J.S. Mill, bir toplumdaki yönetimin iyi olma şartını, toplumdaki entelektüellik, erdemlilik ve aktiflik olmak üzere başlıca üç yetiyi destekleyip desteklememesine bağlamaktadır. Almanya'daki yönetim sistemi, görüldüğü üzere asırlar boyunca bilhassa entelektüellik yetisini desteklemiştir. Disiplinli, istikrarlı ve sonuç odaklı eğitim sisteminin sonuçları entelektüel, çalışkan bir toplumun meydana gelmesi olmuştur.

Reform
Yukarıda bahsettiğimiz düşünsel faaliyetleri destekleyici ortam, reformun Almanya'da başlamasının en önemli sebeplerini teşkil eder. Reformu Martin Luther'in şahsına indirgeyip bir özel durum gibi görmemek lazımdır, Almanya'daki ortam ve neredeyse her toplumsal sınıfta gelişen sorgulayıcı ve akılcı tutum, Luther'in hareketine uygun zemini sağlamış, hem tabandan; hem de tepeden -Saksonya prensinin Luther'i koruması gibi- destek görerek kilisenin yobazca düşüncelerine karşı Luther'e büyük destek dalgaları yaratmıştır. Sonuçta, kilisenin etkisinin kırılışı, laik eğitim, dinlerin daha ulusal ve kültürel bir çerçeveye oturmaya başlaması, Almanya'daki bilimsel ve felsefi olarak gelişime açık ortama dev bir itici güç ve katkı sağlıyordu.

Sonuç:
Öyle bir toplum düşünelim ki, iki büyük dünya savaşı geçirmiş, ikisini de kaybetmiş, ikincisinde ülkede taş üstünde taş kalmamış, ama buna rağmen 50 yılı bulmadan Avrupa'nın en büyük ekonomisi olmuş, felsefi, kültürel, sanatsal ve bilimsel camiada oynadığı muazzam role devam etmiş olsun. Soruyu tekrar soralım,vaziyetin sırrı üstün ırk olmaları veya tesadüf mü? Yoksa, yeniliğe açık, çoğulcu anlamda demokratik, istikrarlı ve sonuç odaklı eğitim geleneğine sahip bir tarihsel süreç mi?

Yararlanılan Kaynaklar:
J.S. Mill / Demokratik Yönetim Üzerine Düşünceler
www.felsefe.gen.tr
en.wikipedia.org/wiki/Prince-elector




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bertrand Russel Üzerine Denemeler

Stalingrad Savaşını Almanlar Neden Kaybetti?